Alışkanlıklarımızı Değiştirmek

Uzmanların medyada sık sık “sağlıklı yaşam” reçeteleri verdikleri günümüzde, artık hemen herkes sağlıklı bir birey olmak için NE yapması gerektiği hakkında az çok bilgi sahibi. Öneriler konunun uzmanlarından geliyor ve bu nedenle doğrulukları hakkında şüphe duymuyoruz, denilenleri yapmak istiyoruz. Hayatımızın birden fazla anında, yaşam tarzımızı değiştirerek daha sağlıklı, daha fit, daha huzurlu bir birey olmak için kolları sıvıyoruz.

İyi ama Nasıl?

Ancak tüm bu söylenenleri nasıl yapacağımız hakkında pek fikrimiz yok. Bilgiler son derece güvenilir ve biz de son derece kararlıyız değişmeye. Ama bu bahsi geçen “değişiklikleri” NASIL yapacağımızı, nerden başlayacağımızı bulamıyoruz.

Değişim Düşüncede Başlar

İnsanların duygu ve davranışları düşünceleri tarafından yönlendirilir. Yani bir konu hakkında ne düşünüyorsak, o düşünceye bağlı bir duygu ve davranış geliştiririz. Daha yolun başındayken, “Çok denedim daha önce, yine başaramayacağım!” diye düşünen kişi, hayal kırıklığı hissedecek ve neye nerden başlaması gerektiğini araştırmaya bile kalkışmadan normal yaşantısına devam edecektir. Dolayısıyla, değiştirmeye karar verilen alışkanlık her neyse, ilk yapılması gereken şey, “Bunu değiştirmeye hazırım!” diye düşünmektir. Acabalarla yola çıkan kişi, karşısına çıkan ilk engelde vazgeçmeyi seçecektir.

Elbette hazır olmak tek başına değişim için yeterli değildir. Öncelikle bir yol haritası çizilmesi gerekir. Değiştirilmesi düşünülen alışkanlık nedir? Hangi durumlarda ortaya çıkmaktadır? Kişi neden bu alışkanlığını değiştirmek istemektedir (kendisi için mi başkası için mi)? Daha önce değiştirmeyi denedi mi? Denediyse hangi yöntemi kullandı? Neden işe yaramadı? Özetle, herhangi bir değişiklik yapmaya başlamadan önce, kişinin değiştirmek istediği alışkanlıkla ilgili farkındalığını artıracak birtakım sorular sorarak gerekirse cevaplarını bir deftere not etmesi faydalı olabilir.

Değiştirilecek alışkanlığa ait tüm bilgileri bu şekilde gözden geçirdikten sonra, harekete geçmeden önce hedefe giden süreç zorluk seviyesine göre adım adım parçalara ayrılabilir. Birdenbire en son hedefe ulaşmaya çalışmak kişiyi strese sokabilir ve pes etmeye meyilli hale sokar. Oysa kendisine basitten zora doğru adım adım hedefler koyar ve her ulaştığı hedef için kendisine bir ödül verirse motivasyonu düşmeden son hedefine doğru ilerlemeye devam eder.

Bu şekilde adım adım ilerlerken, belki birçok kez niyetlendiğiniz halde bir türlü kesin ve kalıcı değişiklikler yapamamanıza neden olmuş olan bazı hatalı düşüncelerinizin ilk defa farkına varabilirsiniz. Bu tarz düşünceler, kişileri kısır döngüye sokar: Yapamayacağını düşündükçe morali bozulur, morali bozuldukça adım atamaz, adım atmayınca da gerçekten başaramaz. Düşüncelerini bir süre gözlemleyip hatalı kısımları bulması kişinin işine yarar. Yapacağı ufak değişiklilikler (“Evet, daha önce başaramamıştım ama şimdi daha bilgiliyim ve kendimi daha iyi tanıyorum. Tekrar denemenin bana zararı olmaz”), yeniden denemek için kişiye moral ve motivasyon sağlar.

Düşüncelerimizin davranışlarımızı etkilediği gibi, aynı zamanda yaptığımız davranışlar da düşüncelerimizi etkiler. Özellikle değişim sürecinin en başındayken, kişinin bilinçli olarak yapacağı bazı davranış değişiklikleri, zaman içinde düşüncelerinde değişikliğe yol açabilmektedir. Bu ufak davranış değişikliğinin uzun vadede faydası ise biz farkında olmadan bedenimizin bu yeni düzene alışmaya başlamasıdır. Davranışımız değişip kalıcı hale geldikçe düşüncemiz de yavaş yavaş değişmeye başlar. O yeni davranışı yapabildiğimizi görür ve bunun o kadar da zor olmadığını düşünmeye başlarız.

Alışkanlıklarımızı değiştirme yolunda işimizi kolaylaştıracak bir yöntem, bir yandan yapmamamız gereken şeylerden uzak dururken (ya da yapmamız gereken şeylere adım atarken), diğer yandan da bunun sebeplerini düşünmektir. Düşüneceğimiz her gerekçe, bize bu alışkanlığı en başta neden değiştirmek istediğimizi hatırlatacak ve bizi bu yönde motive edecektir.

Düşünce-davranış etkileşiminde en önemli nokta “gerçekçi” hedeflerle ve basit adımlarla yola çıkmaktır. Kişi kendini kandırmaya yönelik hatalı düşüncelere kapılmadığı sürece hedefine ulaşacaktır.

Uzman Psikolog
Başak DALDA