Mükemmelliyetçilik Nedir?
Mükemmel kelimesi, bir problemden ziyade başarıyı çağrıştırabilir. Oysa “kusursuzluk, eksiksizlik” anlamları barındıran bu kavram, maalesef tam da bu anlamları nedeniyle, mükemmeliyetçi dediğimiz kişileri oldukça içinden çıkılmaz bir huzursuzluğa iter. Hem iç dünyalarında hem insanlarla olan ilişkilerde sık sık gerginlikler yaşarlar.
Bir insanı mükemmeliyetçiliğe iten koşullar çeşitlidir. Ondan hep daha iyisini bekleyen ebeveynlerle büyümek, en iyisi olmayacaksa bir şeyin kıymetinin olmadığını öğreten bir çevrede yaşamak, becerilerinden ziyade genel geçer kurallara göre hayatına yön vermesi için zorlanmak gibi hatalı bilgilerin rolü vardır. Bununla birlikte, kendi öz değerini hayatta elde ettiği başarılarla ölçmeye yatkın olan kişiler, insan ilişkilerinde değer görebilmek için mutlaka en iyisini yapması gerektiğine dair bir inanışa sahip olabilirler.
Hata yapma korkusu (kendine hata yapma şansı tanımama), duygu ve düşüncelerinde esnek olamama, gereğinden fazla sorumluluk alma ve kontrolcülük, mükemmeliyetçiliğin içerdiği karakteristik özellikler ve duygulardan bazılarıdır. Buna rağmen, terapiye gelen kişiler genellikle mükemmeliyetçi olmaktan şikayet etmez. Bunun ya farkında değildir ya da farkında olsa da hayatını zora sokan şeylerden biri olduğunu düşünmüyordur. Başka insanların ne kadar sorumsuz, düşüncesiz olduklarından dert yanabilir. Ya da bir türlü işlere yetişemediğinden, hayatın çok yorucu olduğundan dem vurabilir.
Terapi sırasında, kişinin hayatnda meydana gelen sorunların mükemmeliyetçi tutumuyla olan alakası ele alınmaya başlanır. Seanslarda, anlattığı sıkıntılarına dair içerikler detaylarıyla ele alındıkça, yukarıda sayılan mükemmeliyetçi insan özelliklerinin kendisinde bulunduğuna dair bazı ipuçları ortaya çıkar. Örneğin, konuşurken genellikle “ -malı, -meli” diye biten cümleleri (kuralcı kişiliğine dair ipuçları) ağırlıktadır. İnsanlara dair anlattığı ilişki problemlerinin içeriğinde, genellikle başkalarının onun koyduğu kriterlere uymamalarına bağlı tartışmalar yer alabilir. Yetiştiremediği işlerin ise genellikle zamanının az olmasına değil, aynı anda çok fazla işi üstlenme, hayır diyememe, attığı adımlardan tatmin olmama gibi nedenlere bağlı olduğu görülebilir.
Mükemmeliyetçi kişiyle yapılan terapi seanslarında, kendini değerlendirirken bugüne kadar öğrenip uyguladığı ve ona iyi gelmeyen bakış açısı yavaş yavaş daha sağlıklı olanlarla değiştirilmeye çalışılır. Ulaşılamayacak kadar yüksek standartlardan kurtulması, kendini sadece başardıklarıyla değil tüm duyguları, algıları ve düşünceleriyle bir bütün olarak görüp tatmin olması yönünde çalışılır. Hayatında mükemmeli değil, kendisi için uygun olanı, keyfli olanı, “yeterli” olanı uygulaması yönünde teşvik edilir.
izmir Uzman Psikolog
Başak Dalda Kileci