Dört yıllık psikoloji lisans eğitimini tamamlamış kişiler psikolog ünvanı alırlar. Bu eğitimin üstüne yapılan  klinik psikoloji yüksek lisansı ve  bazı sertifika eğitimleri ile, yeni bilgi ve beceriler edinilmeye devam edilir, psikoterapi yapma yetkinliğine sahip olunur. Psikoloji lisans eğitimi  almayan kişilerle psikolojik problemleri çözmeye dair yapılan görüşmeler ruh sağlığı için faydalı sonuçlar vermez. 

        Psikolog, yargılamadan, eleştirmeden, hemen bir sonuca atlamadan danışanını dinler ve anlamaya çalışır. Aktif bir dinleyicidir. Kişinin  yaşamakta olduğu problemi dinlerken sorduğu sorularla, neden-sonuç ilişkilerini keşfetmeye çalışır. 

               İnsanlar genellikle psikoloğa karmaşık, olumsuz ve bastırılmış duygularıyla gelirler. Terapi süreci bittiğinde ise duygularını tanımış, fikirleri  ve düşünceleri netleşmiş olarak ayrılmaları hedeflenir.

Önyargısız ve değişime niyetli bir danışan, psikolog görüşmelerinden fayda sağlayarak – kendini tanıyarak, kabul ederek ve değiştirmek istediği yanları için adımlar atmaya başlayarak ayrılır. İleriki hayatında karşısına çıkabilecek zorluklarla baş edebilecek bakış açısına ve içsel güce kavuşmuş olur. Bu yönüyle psikoterapi, bir tek soruna odaklı değil, kişinin bütün düşünce yapısına ve değer yargılarına ayna tutan, onu kendi iç dünyasında keşfe çıkaran ve yavaş yavaş iç dünyasının hakimi haline getiren bir süreçtir.