Psikoterapiye gelen danışanlar, problemlerinin psikolog tarafından çok kısa sürede çözülmesini bekleyebiliyorlar. Psikoterapiye dair bu beklenti hatalıdır. Psikolog, hayatınızı huzurlu, kendinize güvenerek ve içinize sinerek yaşamanızı engelleyen tüm düşüncelerinizi ve duygularınızı fark etmenize ve onları işlevsel olanlarla değiştirmenize yardımcı olmak amacıyla çalışır. Ancak terapi odasında, psikoloğun danışanlarına sihirli bir değnekle dokunarak sorunlarını çözmesinin mümkün olmadığını vurgulamak gerekir. Bu gibi hatalı beklentilerle karşılaşılmaması adına, psikoterapinin ne olduğu kadar ne olmadığı hakkında da bilgilendirme yapılması önemli.

İşte psikoterapinin ne olmadığı (ya da diğer bir deyişle, “psikolog ne yapmaz?”) ile ilgili birkaç örnek:

• Psikolog, sizin yerinize karar vermez.
• Psikolog, size öğüt vermez.
• Psikolog, sizi yargılamaz, eleştirmez.
• Psikolog, hayatınızdaki üçüncü kişilerin fikirlerini ve davranışlarını değiştiremez.
• Psikolog, çocuğunuza sizin yerinize kurallar koymaz.
• Psikolog, kendi başına sizin hayatınızda değişikliklere yol açmaz. Sizin psikoterapi sürecine dair almanız gereken sorumlulukları sizin yerinize üstlenmez.

Kısacası, psikoterapiye başlayacak olan kişiler, bunun bir süreç işi olduğunu, bir iki kere uzmanla konuşarak hayatlarında köklü bir değişikliğin olmayacağını bilmelidir. Kendimize ve hayata dair algılarımız tek günde oluşmadığı gibi, tek günde değişmelerini beklemek hayal kırıklığı yaratır.

Psikoterapi süreci boyunca, sizin de haklarınız ve sorumluluklarınız vardır. Haklarınızdan bazıları; dikkatli dinlenilmek, yargılanılmamak, eleştirilmemek, size ayrılan randevu saatinde psikoloğun hazır bulunması ve gizlilik prensibidir. Psikoterapi seanslarında, istediğiniz  her an sürece dair geri bildirimler verebilir, varsa hoşunuza gitmeyen ya da aklınıza takılanları dile getirebilirsiniz.

Psikoterapi sürecinde size ait olan sorumluluklardan en önemlileri ise; görüşmelerinize vaktinde gelmeniz, mümkün olduğunca sizden istenmiş olan konularda kendinize dair gözlem yapmanız ve bu gözlemleri paylaşmanızdır.

Belirli bir süre düzenli olarak psikoterapiye devam edeceğinizi kabul etmeniz ve bu süre zarfında size düşen tüm düşünme, gözlemleme, sorgulama ve fikir yürütme sorumluluklarınızı yerine getirmeye hazır olmanız, alacağınız yol açısından çok önemlidir.

izmir Uzman Psikolog

Başak Dalda Kileci